Bir insan birçok şeyin “ilk”i olur mu? Kamala Harris böyle biri. Biz onu Başkan Yardımcısı seçilen ilk kadın, bu konuma getirilen ilk siyah Amerikalı nihayet ilk Güney Asyalı kadın olarak tanıyoruz ama bunlarla sınırlı değil ilkleri.
Adaylığının açıklanmasından bu yana anketlerde hızla yükselişe geçen Harris bu özelliklerinden önce ABD Senatosu’nda görev yapan ilk Güney Asyalı Amerikalı, ikinci siyah kadın olarak biliniyordu. Ondan önce, kendi eyaleti Kaliforniya’da başsavcı olarak görev yapan ilk kadın, ilk siyah Amerikalı, ilk Güney Asyalı Amerikalıydı. Ondan önce de Kaliforniya’da bölge savcısı olarak seçilen ilk siyah kadındı.
Dahası var. Başkan Joe Biden Kasım 2021’de kolonoskopi geçirdiğinde, Harris başkan vekili olarak görev yaptı. Bu ona resmi olarak başkanlık yetkisini kullanan ilk kadın (aynı zamanda ilk Güney Asyalı Amerikalı) ünvanını kazandırdı. Tarih kitaplarında bu nitelikleriyle farklı bir yere sahip olacağı kesin. Birçok şeyin ilki olma özelliği tüm bu yaptığı işler hatırlandığında, kariyer konusunda hayli başarılı olduğunu da gösteriyor.
Başarılı bir hukukçu olduğu biliniyor. Hukuku neden seçtiği konusunda bir lise arkadaşının tacize uğraması etkili olmuş deniyor. Bu olaya duyduğu öfke, Alameda Country bölge savcılığına giden yolu seçmesinde en belirleyici etken belli ki. Çocuklara karşı işlenen suçlar konusunda da son derece hassas, söylenenlere göre. Harris kariyerinin büyük bir bölümünü “suça karşı akıllı” bir savcı olarak geçirmiş, ilk seçimini kendisini pragmatik bir reformcu olarak konumlandırarak kazanmıştı. Kaliforniya başsavcısı olarak ulus ötesi çeteleri, kartelleri hedef almıştı.
Başkan Yardımcısı seçildiğinde hayli umut veren bir figürdü. Ancak başarılı bir Başkan Yardımcılığı yaptığı söylenemez. Görevdeki ilk yılında yaptığı retorik hatalar, attığı yanlış siyasi adımlar beslenen umutları söndürür gibi oldu. Biden, göreve geldikten birkaç ay sonra Harris’in yeterli olmadığı yönündeki kamuoyu baskısıyla karşılaştı. Beyaz Saray bu nedenle Biden’ın Harris’e güvendiği konusunda ısrar eden bir açıklama yayınlamak zorunda kalmıştı. Ama bu çaba bile Harris’in uyandırdığı “başarısız” izlenimini hiçbir zaman tam olarak ortadan kaldıramadı.
Aslında Harris ırksal adalet, iklim değişikliği, silah şiddeti, anne ölümleri gibi konularla çok ilgiliydi. Başkan Yardımcısı olarak bu konularda kimi çalışmalar yapmaya niyetliydi. Ama o sıralar Amerika’nın iç gündeminde Covid-19 pandemisini kontrol altına almak önemliydi. Senato’da çoğunluğun iki parti arasında yarı yarıya bölünmesiyle Harris de zamanının çoğunu eski iş yerinde geçirmek zorunda kaldı. Sadece başkan yardımcısının anayasal görevi olan eşitlik durumunda karar verici oyu kullanma görevini yerine getirdi.
Ancak bu gerekçeler kamuoyunu pek etkilemedi. Haziran 2023’te bir NBC News anketi Harris’e verilen desteği yüzde 32 olduğunu gözler önüne serdi. Bu Harris’i onaylamayanların organının diğer tüm başkan yardımcılarına verilmeyen onaylama oranından daha yüksek olduğunu gösteriyordu.
Zekasının, çalışkanlığının, dürüstlüğünün neden Amerikalılar tarafından kabul görmediği hala merak konusudur. Bunda muhtemelen ırkçılık ile cinsiyetçiliğin de etkisi olmalı. Sağcıların Harris’in gülme şekliyle bile alay ettiklerini de anımsatalım.
Ancak seçmen davranışı tahmin edilebilen davranışlardan değildir. Harris’in adaylığını açıkladığı andan itibaren yapılan anketlerde Trump’ı geride bırakmasının bir açıklaması vardır herhalde.
Bu arada Trump sevinmekte acele etmemeli. Harris cidden heybetli geliyor.
Yani ya heybetli kazanır ya da heybetli kaybeder..